Önceki gün, Aydın’ın Didim İlçesi’nde Apollan Tapınağı’nı görmeye gitmiştik.
Tapınağın karşısında kiliseden bozma bir camiye uğramıştık. Minaresi olmayan bu cami(eski kilise) görmeye değer bir yapı. Şirin mi şirin. Didim’e hakim bir tepede.
Ama tuvalet bir facia, girmeye cesaret ister. İçeri girer girmez bir panikle dışarı kaçıyorsunuz.
Sanki hiç el değmemiş, rezalet.
Tuvaletlerin bakımsızlığını aramızda konuştuk..
Ve çok üzüldük.
Yabancı turistlerin bu camiye uğramamasını arzu ettik, iyi mi? Apollon Tapınağı yöreye gelen yabancı turistlerin mutlaka uğradıkları bir müze..
Didim tarafına gidenlerin uğramasını tavsiye ederim.
Ne yazık ki, turistlerin yoğun olarak uğradığı bu muhitteki caminin tuvaleti içler acısı.
Mesleği icabı çok yer gören biri olarak söyleyebilirim ki cami tuvaletleri genel olarak bakımsız ve pis.
Elbette bu durum, suyla derin ilişkiler kurmuş bir medeniyetin mirasçıları olarak yüzkarası denilecek ölçülerde. Bir ibadet mekanı olan camilerimizin tuvaletlerinin hiç kuşkusuz çok temiz tutulması gerekiyor.
Yerel yönetimlere(belediyeler, kaymakamlıklar, muhtarlıklar vs.) iş düşüyor.
Yerel yönetimler sadece kendileri için değil, dışarıdan gelenler açısından da temiz görüntüler sunmak zorundadırlar.
Bir şehrin, bir kasabanın, bir köyün, bir mahallenin kimliği açısından da son derece önemli bir şey bu.
Öte yandan camilerimiz Diyanet İşleri Başkanlığı’na bağlı mekanlardır.
Dolayısıyla Diyanet Teşkilatı camilerimizin ve müştemilatlarının(şadırvan, abdesthane ve tuvaletler) temizliğinden de birinci dereceden sorumludur.
Gerekli önlemlerin alınması için acil olarak harekete geçmesi gereken kurumların başında geliyor Diyanet İşleri Başkanlığı..
Benim söyleyebileceklerim bunlar.. Böyle önemli bir konuyu gündeme taşıdığınız için teşekkür ederim.
Bu konuyu son kez konuşmuş oluruz.