19 Ağustos 2010 Perşembe

Cihan Aktaş (Yazar): Bu sahneleri İslam medeniyetinin topraklarına yakıştıramıyorum

k

Cami tuvaletlerinin temizliği konusundaki ihmaller ve bu alandaki genel ilgisizlik, sıklıkla otobüs yolculuğu yaptığım için, her zaman beni rahatsız eden bir meseledir. Özellikle Doğu'ya doğru giderken lavabolarda temizlik konusundaki umursamazlık belirgin bir şekilde artıyor. Bazı yolculuk hikayelerimde de dile getirmişimdir bunu: Toprak çoraklaşırken insan unsuru da daha az hesaba katılıyor sanki. Damlayan ya da tıkanık lavabolar, kirli tuvaletler, çamurlu bir suyla örtülü lavabolar, bozuk musluklar, abdest almaya çalışan yolcular için büyük sıkıntı kaynağı. Sözünü ettiğim sahneleri elbet su medeniyeti olarak bilinen İslam medeniyetinin kapsadığı topraklara yakıştıramıyorum.
Büyük şehirlerin varoşlarında olduğu gibi nüfusu yoğun semtlerinde de benzeri sahnelerle karşılaşıyorum ne yazık ki... Geçen sene İstanbul'un geniş bir nüfusa sahip bir belediyesinin merkezi meydanında bulunan cami önünde gerçekleşen bir kitap imza-söyleşi etkinliğine katıldım. Öğle namazı için abdest almak üzere lavaboya gitmek istediğimde, koskoca caminin bir tek tuvaleti bulunduğunu gördüm. Üstelik, çok kirli olan tuvaletin kapısı da belirgin bir şekilde kırıktı. Bu ihmalle ilgili düşüncelerimi hemen yetkililere ilettim. Bu tepkilerin yaygınlaştırılması çok önemli kanımca. Asla alışmamak, kanıksamamak gerekiyor temizlik ihmallerini.
Doğrusu http://temizcami.blogspot.com/ gibi platformlara çok ihtiyaç var bu insanı şaşkınlıktan utanca sayısız duyguya sürükleyen konuda. Duyarlılığınız için sizlerı gönülden tebrik ediyorum. Sesinizin duyulmasını ve bir çağlayan gibi akarak ihtiyaç duyulan her köşeyi aydınlatmasını diliyorum.